Neden Şiddet Uyguluyoruz?

Şiddet, evrim sürecimizin bir parçasıdır demek aşırı basitleştirmektir. Herkes şiddet içeren davranış sergilemez. İnsanlar doğal ve kaotik olarak şiddete maruz kaldıysa, türlerimiz 200 bin yıldır hayatta kalamazdı. Ancak düşünürsek, daha da karışık sorular bulacağız. Vahşi doğalarımızda sakladıklarımız mı var, doğru koşulların ortaya çıkmasını mı bekliyoruz? Yoksa şiddeti, başkalarından öğrenmemiz mi gerekiyor? Toplumsal yaşantımız şiddet eğilimimizi kısıtlıyor mu yoksa onları besliyor mu?

şiddet

Şiddet Davranışlarınızı Açıklayabilir misiniz?

Davranışları inceleyen bilim adamları bu soruları cevaplamaya çalışıyorlar. Bizler karmaşık yaratıklarız ve kolay açıklamalarımız yok.

Hepimiz şiddet uygulayabilme kapasitesine sahip olabiliriz, ancak yalnızca belirli koşullar altında şiddet uygulayabiliriz. Suç istatistiklerinde, istikrarlı aile birliklerine sahip olmayan toplulukların daha fazla suç – özellikle şiddet suçu- ürettiği görülüyor. Bizi şiddet kullanmaya yönlendiren başka unsurlar da var. Zihinsel bozukluklar veya beyin hasarı, yargı ve algılamayı etkileyebilir. Bu olaylar nettir, ancak bir topluluk arasında ortak bir deneyim değildir.

Kültürel değerler ve inançlar da önemli bir rol oynayabilir. Örneğin, Yeni Gine’deki Gebusi kabilesi özellikle agresif değil, sosyal etkileşim sevgiyle belirgindir. Fakat Gebusi’ler cinayet oranı dünyadaki en yüksek olanlardan biridir. Bunun bir nedeni, Gebusi’nin büyü ve büyücüye inanmasıdır; ölümcül bir büyü yapacağına inanılan birini öldürmek kendi kültürlerinde normaldir.

şiddet uygulamak

Bir nüfusta bazı özellikler belirli alt bölümleri daha şiddetli hale getirebilir. Bir kolej topluluğu içindeki saldırgan davranışlar üzerine yapılan bir araştırmada, zihinsel dalgalanmaları yüksek olanların ve muhtemelen daha az değişim geçiren erkeklerden daha fazla şiddet potansiyeli olduğunu ortaya koyuyor. Başka bir deyişle, şiddet, yalnızca insan doğasının bir parçası olabilir.

Kişiliklerimiz binlerce etkinin ürünüdür. Bazıları biyolojiktir ve insanlar bir tür olarak var olmadan bile eskiye dayanırlar. Diğerleri sosyal ve kültürel uygulamalarımızın bir parçası olarak gelişirler. Bizi şiddet içeren bir tür yapan şeyin tam cevabını hiçbir zaman alamayabiliriz. Ancak kendimize hep bu soruları sormalıyız, o zaman şiddetli çatışmayı azaltmanın sırrını bulabiliriz.