Çalışan herkesin tatil yapmaya hakkı ve ihtiyacı vardır. Bunun için muhakkak bir işyerinde çalışıyor olmanız gerekmez, ev kadınlarının da tatile ihtiyacı vardır. Belki de herkesten çok aslında onların vardır. Ama tatile çıkmak derken kendinizi kurallarla bağlamayın. Tatil ruhu dinlendirmektir. Hayatın koşturmacasına ara verip mola almaktır. Tatil psikolojisi gevşemektir ve bunun için muhakkak deniz kenarına gitmek şart değildir.
Tatil Kafanızın Rahatlamasıdır
Kafanız nasıl rahatlayacaksa öyle davranın. Evde kalıp yarım kalan işleri tamamlayarak huzur içinde evin tadını çıkarmak da bir dinlencedir, çadırı alıp dere kenarlarına gitmek ve gece doğada uyumak da. Kültür turlarına katılarak tarihi yerleri gezip dolaşmak ve öğrenmek en güzel tatil biçimlerinden biridir. Ya da sizin için bütün gün kitap okumak, uyumak ve sonrasında sinemaya, tiyatroya, konsere gitmek çok dinlendirici olabilir. Polisiye türü kitaplar dinlenceler için idealdir.
Kalıplaşmış düşüncelerin mükemmel tatil dediklerini bir kenara fırlatın atın. Neyi yapmak istiyorsanız onu yapın. Tüm zorunluluklardan sıyrılarak istediğinizi ve ihtiyacınız olanı yapın. Bütün bunları yaparken mükemmeli aramaktan vazgeçin. Olaylara ve insanlara karşı hoşgörülü olun. Stresten, kaygılardan, günlük yaşam telaşından uzaklaşarak ruhunuzu dinlendirin. “Tatile gittim, daha beter yoruldum, daha çok sinir olup döndüm” gibi olmasın. Tatil psikolojisi ve tatilin gerçek amacı budur. Ruh sağlığı mutlu olmanın sigortasıdır. Sigortalara fazla yüklenmeyin.